İlişkilerde "Ben Dili" ile Sağlıklı İletişim: Duygularınızı Açıkça İfade Etmenin Gücü

Sevdiklerinizle olan ilişkilerinizde daha mı iyi anlaşılmak istiyorsunuz? Düşüncelerinizi, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı net bir şekilde ifade etmekte zorlanıyor musunuz? Cevabınız evet ise, "Ben Dili" tam size göre bir iletişim aracı olabilir.

276 Görüntülüme

"Ben dili", bireyin kendi duygu ve düşüncelerini "Ben" ifadesi kullanarak sağlıklı bir biçimde aktardığı iletişim yöntemidir. Bu yöntem, muhatapların birbirlerini daha iyi anlamalarına ve potansiyel çatışmaların ortaya çıkmadan önlenebilmesine olanak sağlar.

Bu iletişim stilini daha etkin ve sağlıklı bir şekilde kullanabilmeniz için hazırladığımız bu yazıda, "Ben dili"nin ne olduğu, ne olmadığı, örnekler, "Ben dili" ile "Sen dili" arasındaki farklar, önemi ve iletişimdeki etkileri hakkında bilgiler sunacağız.

Eğer hazırsanız, başlayalım.

Ben Dili Nedir?

Ben dili, kişinin kendi duygu ve düşüncelerini ifade ederken, karşı tarafın durumu veya düşüncelerine yönelik yargıda bulunmadan, tamamen kendi hislerine odaklanan bir iletişim biçimidir. Bu iletişim tarzı, konuşmacının hislerini açık ve net bir şekilde ifade etmesine olanak tanırken, dinleyenin de suçlanıyor gibi hissetmesini engeller. Bu sayede, her iki taraf için de daha sağlıklı ve anlayışa dayalı bir iletişim ortamı oluşur.

Thomas Gordon tarafından geliştirilen bu yaklaşım, doğru uygulandığında kişisel ilişkilerde, özellikle duygusal yakınlık gerektiren partnerlik ilişkilerinde, iletişimin daha verimli ve pozitif bir yönde ilerlemesine katkıda bulunur. Duyguların açıkça paylaşılması, ilişkideki duygusal bağın ve anlayışın derinleşmesine önemli ölçüde katkı sağlar.

Ben Dili Örnekleri Nelerdir?

Dilin nasıl kullanıldığına dair genel bir çerçeve çizdikten sonra, "ben dili" konseptinin örneklerine geçme aşamasına geldik. Makalemizde, "ben dili"nin nasıl kullanıldığını ve örnek cümleleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

Her ne kadar ifadelerimizde kendimizi merkeze koysak da, karşı tarafın duygularına da yer vermek büyük önem taşır.

Örneğin, "Benimle bu konuları hiç konuşmuyorsun" ifadesi yerine, "Bu konuda ne hissettiğini öğrenmek isterim" demek, karşı tarafın diyaloga katılmasını teşvik eder.

Başka bir örnek vermek gerekirse, "Evi sürekli dağınık bırakıyorsun" gibi suçlayıcı bir ifade yerine, "Ev dağınık olduğunda kendimi huzursuz hissediyorum" demek, duyarlı olduğunuz noktaları vurgulayan kuvvetli bir ifadedir.

Uzun süre mesajlarına cevap vermeyen bir arkadaşa "Neden mesajlarıma cevap vermedin?" demek yerine, "Senden haber alamadığım için endişelendim" ifadesi, muhtemel bir tartışmayı ve savunma mekanizmasını tetiklemeyi önleyebilir.

Diğer örnekler şunlardır:
 

  • "Rutinimin her adımını kontrol ettiğinde kendimi sinirli hissediyorum."
  • "Yorgunum ve mutfak temizliğinde yardım talep ediyorum, böylece daha erken dinlenebilirim."
  • "Kaba sözler işittiğimde çok üzülüyorum, bu sözler duygularımı incitiyor."
  • "Ceketim zarar gördüğünde üzüldüm, çünkü yeni bir tane alacak durumda değilim. Ödünç verdiğim eşyaların özenle kullanılmasına gerçekten değer veriyorum."
  • "Ödevimi sürekli hatırlatman beni hüsrana uğratıyor. Artık ödevlerimi hatırlatılmadan tamamlayabilecek yaşta olduğumu düşünüyorum."
     

Çocuklarla İletişim Kurduğumuz Ben Dili Nedir?

1960'lı yıllarda Thomas Gordon, ben dili kavramını geliştirerek bunu özellikle çocuklar ile iletişimde kullanılması gerektiğini vurgulamıştır. Gordon, ben dilinin, çocukların kendi davranışları ve duyguları arasındaki ilişkiyi keşfetmelerine olanak tanıyan bir araç olarak öne sürmüştür. Bu bağlamda, ben dilinin çocuklarla etkili iletişimi desteklediğini belirtmek sürpriz olmayacaktır.

Ebeveynler açısından, çocuklarla iletişim kurarken ben dili kullanımı, belirlenen sınırları anlatırken de büyük önem taşır. Bu yöntem, çocuğun duygu ve düşüncelerini anlamlandırmasına yardımcı olurken, aynı zamanda onları rencide etmeden veya eleştirmeden görüşlerimizi ifade etme fırsatı sunar. Saygı çerçevesinde yürütülen bu iletişim şekli, çocukların da ebeveynlerine olan saygısının artmasına katkıda bulunur.

Konuyu daha iyi kavratmak adına bir örnek vermek gerekirse; çocuğunuz ödevini yapmaktan kaçınıyor ise, "Neden ödevini yapmıyorsun?" demek yerine, "Ödevinle ilgili zorlandığını görüyorum, yardım etmemi ister misin?" şeklinde yaklaşmak, ona destek olma niyetinizi gösterir ve sorumluluklarını hatırlatırken pozitif bir iletişim kurulmasını sağlar.

Sen Dili Nedir?

"Sen" ifadesi ile kurulan iletişim, genellikle karşı tarafa yönelik bir suçlama ve yargılama içerir ve bu durum, kişinin bir hata yaptığını öne sürer. Toplumumuzda öfke ve hiddet gibi duygular çoğunlukla "sen" ifadesi kullanılarak dile getirilir.

Aşağıda "sen" dili ile ilgili bazı örnekler verilmiştir:

- Bu durum tamamen senin hatalarından kaynaklanıyor.
- Neden hâlâ işlerini tamamlamak yerine zaman kaybediyorsun?
- Neden beni bu kadar uzun süre bekletmek zorunda bıraktın?
- Söylediklerim, anlamadan hemen unutuluyor.
- Daima haklı olduğunu düşünmektesin.
- Davranışların rahatsız edici olabiliyor.
- Bu şekilde düşünmek gerçekten mantıksız.


"Sen" dili kullanan kişi, diğer tarafa bir durumdan ötürü sorumlu tutulduğu izlenimi verir. Bu durum, iletişim sırasında veya tartışmalarda karşı tarafın savunma pozisyonuna geçmesine neden olur.

Bunun yanı sıra, "sen" dilinin kullanımı iki taraf arasında bir mesafe oluşturur ve bu, ilişkilerde samimiyeti engelleyen bir faktör olarak ortaya çıkar. 

Ben Dili ile Sen Dili Arasındaki Farklar Nelerdir?

İletişimin tonu ve kullandığımız dil, ilişkilerimizin seyri üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Bu bağlamda, "ben dili" ve "sen dili" arasındaki farklara dikkat edilmesi, iletişim kalitesini önemli ölçüde artırabilir. İşte bu iki yaklaşım arasındaki temel farklar ve bu farkların ilişkilerimize olan etkileri:

Sorun Odaklı Yaklaşım ve Kişi Odaklı Yaklaşım

- Sen dili, bireyi hedef alarak eleştiri yapma eğilimindedir: “Çok tembelsin ve bu yüzden sınıfını geçemeyeceksin.”
- Ben dili ise, soruna odaklanarak yapıcı bir yaklaşım sergiler: “Senin biraz daha çaba harcaman halinde sınıfını geçebileceğine inanıyorum.”

Empati ve Suçlama

- Suçlayıcı dil, iletişimi zedeler ve köprüleri yakar: “Tüm bu olayların sorumlusu sensin.”
- Empatik dil, anlayış gösterir ve iletişimin devamını sağlar: “Bu olayların hep seni bulmasına gerçekten inanamıyorum.”

Özgüven İnşası ve Erosyonu

- Sen dili, bireyin özgüvenini azaltabilir: “İşe geç geldiğin için teslim süresini kaçırdık ve zarara uğradık.”
- Ben dili, özgüveni koruyarak çözüm odaklı kalabilir: “İşe zamanında gelmeye çalıştığını biliyorum, bu seferki gecikme bazı aksaklıklara yol açmış olabilir.”

Sakinleştirici ve Tahrik Edici Yaklaşım

- Sen dili, öfkeyi körükleyebilir: “Geç saatlerde yüksek sesle müzik dinlediğin için komşuları rahatsız ediyorsun, olay çıkaracaksın.”
- Ben dili, sakin bir çözüm önerir: “Geç saatlerdeki yüksek ses komşularımızı rahatsız ediyor, bu durumu nasıl hafifletebiliriz?”

Özelleştirme ve Genelleştirme

- Sen dili, genelleme yaparak bireyi suçlar: “Sen hep beni dinlemekten kaçıyorsun, benim konuşmama fırsat tanımadın.”
- Ben dili, spesifik durumları ele alarak genellemeden kaçınır: “Bazen yapmış olduğun davranışlar, kendimi dinlenilmediğimi ve değer görmediğimi hissetmeme neden oluyor.”

Anlayışlı Olma ve Denetleyici Olma

- Sen dili, kişiyi denetleyici ve yargılayıcı ifadelerle incitebilir: “Demek ki anlayışlı biri değilsin, sorumluluklarından kaçıyorsun ve beni yarı yolda bırakıyorsun.”
- Ben dili, anlayışı öne çıkararak destekleyici olur: “Bazı sorumluluklardan kaçındığını görüyorum, ancak bu durumu aşabileceğine dair inancım tam.”

Bu noktalar, "ben dili" ve "sen dili" kullanımının, bireyler arası etkileşimlerde nasıl önemli farklar yaratabileceğini açıkça ortaya koymaktadır. İletişimde seçimlerinizin bilincinde olarak, ilişkilerinizde sağlıklı ve yapıcı bir yol izleyebilirsiniz.

 

Faydaları Nelerdir?

İnsan ilişkilerinde her zaman fikir birliği sağlamak mümkün olmayabilir veya başkalarının davranışları kişisel olarak olumsuz hissetmemize sebep olabilir. Bu durumlarda, etkili iletişimin anahtarlarından biri olarak "ben dili" kullanımı öne çıkar. Burada, bireyler kendi duygularını ifade eder ve karşı tarafa yönelik suçlamalardan kaçınır. Bu yaklaşım, duygusal açıdan konuşmayı teşvik ederek, empati kurulmasını kolaylaştırır.

"Ben dili" aynı zamanda etkili bir geri bildirim yöntemi olarak tanımlanabilir. Durum gerektirdiğinde, bir kişinin diğerini nazikçe eleştirmesi veya belirli eksiklikleri dile getirmesi gerekli olabilir. Eleştirinin odak noktasını davranışlardan ziyade duygulara yönlendirmek, kişinin eleştirildiği algısını azaltarak daha açık ve yapıcı bir iletişim kurulmasına olanak tanır.

Aile ve çift terapisinde de "ben dili"nin önemli bir yeri vardır. Aile bireyleri arasında zaman zaman yaşanan anlaşmazlıklar ve çatışmalar, duygusal geri bildirimlerle daha sağlıklı bir şekilde çözülebilir. Aile üyeleri, birbirlerinin ve kendi eylemlerinin etkilerini daha iyi anlayabilir.

Çiftler arasında sorunlar yaşandığında, sorunların kaynağını birbirlerine atfetme eğilimi olabilir. İlişki terapistleri, tarafların duygularına odaklanmalarını teşvik ederek bu yöntemi kullanmayı tercih edebilirler. "Ben dili" üzerine düşünen ve bu yöntemi uygulayan bireyler, partnerleriyle daha güçlü bir empati bağı kurabilirler.
 

Ben Dilini Hayatına Nasıl Katabilirsin?

Yeni alışkanlıklar kazanmak kolay bir süreç değildir. Özellikle gündelik hayatımızda sıkça kullandığımız konuşma eyleminin değiştirilmesi zorlayıcı olabilir. Bu bağlamda, 'ben dili' kullanımının ne olduğunu anlamak ve bunu bir şablon doğrultusunda uygulamaya başlamak, süreci kolaylaştıracaktır.

'Ben dili' kullanımının, duygularımızı ifade etme noktasında önemli bir rol oynadığını vurgulamıştık. Karşıdaki kişinin davranışlarının bize olumsuz duygular yaşattığını düşündüğümüzde veya bu davranışların düzeltilmesini talep ettiğimizde, bu durumu gelecekte tekrarlanmaması amacıyla açıkça dile getirmemiz gerekmektedir.

Bu sürecin başlangıcında, “...olduğunda ben... hissediyorum” şeklinde bir kalıp kullanmak işinize yarayabilir. Eğer konuşmanın devamında belirli bir eylem talebinde bulunacaksanız, “...şu anda/...olduğunda ihtiyaç duyduğum şey...” şeklinde devam eden cümleler kurabilirsiniz.

Şimdi 'ben dili' ne değildir sorusuna değinelim. Her cümle 'ben' kelimesi ile başlasa bile bu, doğrudan 'ben dili' kapsamında olmayabilir ve karşı tarafta savunma mekanizmalarını harekete geçirebilir.

Bu iletişim şekline geçiş yaparken aşağıdaki hatalardan kaçınmanızı öneririz:


1. Cümleye doğrudan "sen" diyerek başlamamalı, bu süreçte karşı tarafı suçlayıcı ifadelerden kaçınmalısınız.
2. Kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade ederken, karşı tarafı yönlendirmeye çalışmadığınıza emin olun.
3. Karşınızdaki kişileri veya onların davranışlarını küçümseyici sıfatlarla nitelendirmekten kaçının.
4. "Asla", "her zaman" gibi kesinlik ifade eden sözcükler kullanmaktan sakının.

Yeni bir iletişim biçimi öğrenirken hatalar yapmanız doğaldır; bu durum sizi yılmadan denemeye devam etmeye teşvik etmelidir. Zamanla, 'ben dili' nedir sorusunu etkili örneklerle cevaplayabileceğinize inancımız tamdır.

KAYNAKÇA