2019'a kadar iki çocukları olmuş, tüm tedavileri, doğumları Türkiye'de, ücretsiz olarak yapılmış. 2019'da vatandaşlığa hak kazandıktan sonra, statüleri de haliyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla aynı olmuş. Geçtiğimiz günlerde hastaneye gitmişler. Anne, 3.çocuklarına hamile.
Sosyal güvenceleri olmadığı için, tedavi ücreti istenmiş. Bizim gibi olmuşlar yani. Sosyal güvenceniz yoksa parayla tedavi olursunuz. İstenen ücret de 200 lira civarı bir şey. "Paramız yok, biz bunu verecek durumda değiliz" demişler. Bu arada, anne 42 haftalık hamile.
Hastane yetkilileri de yardımcı olmak adına "Bari ayakta tedavi muayene ücreti olan 55 lirayı verin yatışınızı yapalım" demişler. Ödeme alındıktan sonra hastaneye yatış yapılmış, sağlıklı bir şekilde de doğum gerçekleşmiş. Sosyal güvence olmadığı için 2 bin 756 TL ücret çıkmış.
Aile ücreti ödememiş, haliyle doğum belgesini de alamamışlar. Asıl olay bundan sonra başlıyor. "Bizim paramız yok, vatandaş olduğumuza pişman olduk" diyerek Trabzon'da yerel yayın yapan 61medya'nın kapısını çalmışlar. Yaşadıklarını anlatmışlar.
Yerel site de "Siz nasıl hastanesiniz", "Trabzon'da Suriyeli Anne ve bebeğine yaşatılan mağduriyet yok sayıldı" başlığıyla iki haber yaparak Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesini hedef göstermiş. Doğum yapan doktorun adını vermişler.
Bakın, bu gördüğünüz ekran görüntüsü doğrudan yerel siteden alınma. Doktorun adını biz buzladık, adamın adını vererek açık hedef yapmışlar. Bunun adı gazetecilik değildir. Burada bir suçlu yoktur, bilakis günde belki de onlarca doğuma sokulan sağlık çalışanlarına sahip çıkılması gerekir. Ama bunun yerine hastane ve doktor, hem de kolaylık sağlamış olmalarına rağmen hedef gösteriliyor.