Çağdaş Türk Edebiyatını Etkileyen 7 Kadın Yazar

Çağdaş Türk Edebiyatını yazdıkları eserleri ile etkisi altına almayı başarmış 7 kadın yazarı sizler için derledik. Bu yazarlar döneminin en başarılı kadın yazarları olarakta ön plana çıkmakla beraber hâlâ ederleri okunmakta ve nesiller boyunca da okunacak. İşte bu 7 başarılı Kadın Yazar:

6709 Görüntülüme
1

Halide Edip Adıvar ( D. 1884 – Ö. 9 Ocak 1964)

Halide Onbaşı olarak da tanınan Halide Edip Adıvar, yazarlığının yanı İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat profesörü, İngiliz Filoloji Kürsüsü Başkanlığı yapmış bir akademisyen ve 1950’de girdiği TBMM’de milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir.Halide Edip, 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş usta bir hatiptir. Kurtuluş Savaşı’nda cephede Mustafa Kemal’in yanında görev yapmış, sivil olmasına rağmen rütbe alarak bir savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş yıllarında Anadolu Ajansı’nın kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır..
 

2

Tomris Uyar (D. 15 Mart 1941 – Ö. 4 Temmuz 2003)

Türk öykü yazarı ve çevirmen olan Tomris Uyar, İngiliz Kız Ortaokulu’nda, şimdiki adı Robert Kolej olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde eğitim gördü (1961). İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi (1963).Papirüs dergisi kurucularından olan Uyar’ın deneme, eleştiri ve kitap tanıtma yazıları Yeni Dergi, Soyut, Varlık gibi dönemin belli başlı dergilerinde yayımlandı. On öykü derlemesinden Yürekte Bukağı ile 1979, Yaza Yolculuk ile 1986 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı. 60’ı aşkın çevirisi kitaplaşan Uyar’ın günlükleri, “Gündökümü” genel başlığı altında, yayımlandı. Yürekte Bukağı ve Yaza Yolculuk öykü kitapları ile Sait Faik Hikâye Armağanı’nı aldı.Tomris Uyar, İkinci Yeni akımının merkezindeki önemli bir kadındır. Cemal Süreya, Edip Cansever ve Turgut Uyar’ı zamanında aşkıyla peşinden sürüklemiştir.
 

3

Adalet Ağaoğlu (D. Nallıhan, Ankara, 13 Ekim 1929)

20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri kabul edilir. Türkiye’nin değişik dönemlerini ve bu dönemlerin insan hayatlarına etkisini inceleyen eserler vermiştir. Romanları dışında hikaye, oyun, deneme, anı türünde eserler verir. Edebiyata ilgisi lise yaşamında şiirlerle başladı, kısa bir süre sonra oyun yazarlığına yöneldi. İlk defa 1946’da Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yayımlayarak yazarlığa başladı. 1948-50 arasında Kaynak Dergisi’nde şiirleri yayımlandı. 1951-1970 yılları arasında TRT’de çeşitli görevlerde bulundu.İlk romanı Ölmeye Yatmak, 1973’te yayımlandı. Bu ilk romanından itibaren tüm eserleri yoğun tartışmalara konu oldu. Ölmeye Yatmak, daha sonra yazdığı Bir Düğün Gecesi(1979) ve Hayır (1989) adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül kazandı. Bir Düğün Gecesi ve Hayır romanları yayınlanır yayınlanmaz, ikinci romanı olan Fikrimin İnce Gülü, dördüncü basımında toplatıldı. “Fikrimin İnce Gülü” romanı hakkında, “askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif (küçük düşürmek)” suçlamasıyla hakkında 1981 yılında dava açılan Ağaoğlu, iki yıl süren davanın ardından aklandı.Düğün Gecesi” ise soruşturma aşamasında kaldı. Dönemin üç önemli roman ödülüne layık görülmüş olan Bir Düğün Gecesi adlı roman için ayrıca Aldous Huxley’den aşırma olduğu suçlaması ortaya atıldı ve uzun tartışmalara sebep oldu.
 

4

Latife Tekin (D. Bünyan, 1957)

9 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a geldi. Ortaöğrenimini Beşiktaş Kız Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Telefon Başmüdürlüğü’nde kısa bir süre çalıştı. İlk kitabı “Sevgili Arsız Ölüm” 1983’te yayınlandı. Anadolu’daki köy yaşamı ve insanlarını masalımsı bir atmosferde ve “Yüzyıllık Yalnızlık” (Gabriel Garcia Marquez) tadında anlattığı bu ilk romanıyla büyük ün kazandı. Büyülü gerçekçilik akımına da yakıştırılan bu romanının ardından peş peşe diğer romanları geldi.Eserleri İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, Farsça ve Hollandacaya çevrildi. Değişik üslubu ve yaklaşımıyla kuşağındaki edebiyatçıların önde gelen isimlerinden biri oldu.Latife Tekin Bodrum Gümüşlük`te bir `Ebediyat Evi` projesi başlatmıştır. Latife Tekin, Bodrum Gümüşlük’te, herkesin yazabileceği, tartışabileceği, sanatçıların büyük şehrin dağdağasından uzak eser üretebileceği bir mekanın tamamlanması için çalışmaktadır.
 

5

Sevgi Soysal (D. 30 Eylül 1936, İstanbul – Ö. 22 Kasım 1976, İstanbul)

Ankara Kız Lisesi’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nü bitirdi. 1957-1958’de Almanya’nın Göttingen Üniversitesi’nde arkeoloji ve tiyatro bölümlerinde öğrenim gördü.1961’de Ankara Meydan Sahnesi’nde Haldun Dormen’in yönettiği “Zafer Madalyası” adlı oyunda tek kadın rolünü oynadı. İlk öykü kitabı Tutkulu Perçem, 1962 yılında yayımlandı. 1965 yılında TRT’de program uzmanı olarak çalışmaya başladı.1965-1969 yılları arasında “Papirüs” ve “Yeni Dergi”‘de öyküleri yayımlandı. 12 Mart dönemi, Sevgi Soysal’ın hayatı ve yazarlığı üzerinde derin izler bırakan bir dönem oldu. Yürümek, müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı ve Sevgi Soysal, kısa bir tutukluluk ardından TRT’den ayrılmak zorunda kaldı.Başlıca eserleri: Tutkulu Perçem (1962),  Tante Rosa (1968), Yürümek (1970), Şafak (1975), Yenişehir’de Bir Öğle Vakti (1974), Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu (1976), Bakmak (1977)
 

6

Tezer Özlü (D. 10 Eylül 1943, Simav, Kütahya – Ö. 18 Şubat 1986, Zürih)

Tezer Özlü, Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk olmak üzere az sayıda kitabıyla tanınır. İlk kitabı 1963’ten itibaren dergilerde yayımlanan öykülerinden oluşan Eski Bahçe’dir. Kitap ilk kez 1978’de basıldı. 1980’de ilk romanı olan Çocukluğun Soğuk Geceleri yayımlandı. Kendisini derinden etkilemiş üç yazar olan Svevo, Kafka ve Pavese’nin izinden giderek yazdığı ikinci romanı 1983’te Auf den Spuren eines Selbstmords (Bir İntiharın İzinde) adıyla yayımlandı.1983 Marburg Yazın Ödülü’nü kazanan kitap, yazar tarfından Yaşamın Ucuna Yolculuk adıyla Türkçe olarak bir anlamda yeniden yazıldı ve bu haliyle 1984’te basıldı. Günce ve anlatılarından bazı parçalar ise Kalanlar (1990) adlı küçük bir kitapçıkta bir araya getirildi. Bu kitapta yer alan çoğu Almanca yazılmış metinler, Sezer Duru tarafından Türkçeye çevrildi.Özlü’nün yayımlanmamış senaryosu Zaman Dışı Yaşam da 1993’ten itibaren yazarın tüm yapıtlarını yayımlayan YKY tarafından basıldı. Bu seride, yazarın dostu Leyla Erbil’e yazdığı mektuplardan oluşan Tezer Özlü’den Leyla Erbil’e Mektuplar (1995) da bulunmaktadır.
 

7

Nezihe Meriç (D. 1925, Gemlik – Ö. 18 Ağustos 2009, İstanbul)

Türk edebiyatının önemli kadın öykücülerinden birisidir. 1970’li yıllardaki siyasî savrulmaları öyküleştirmiş, kadın ve çocuk sorunlarına eğilmiş bir yazardır. Karayolları mühendisi olan babasının görevi nedeniyle çocukluğu Anadolu’nun değişik kentlerinde geçti. Orta öğrenimini 1943’te Eskişehir Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu.Korsan Çıkmazı ile 1962 Türk Dil Kurumu, Bir Kara Derin Kuyu ile 1990 Sait Faik Armağanı, Yandırma ile 1998 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü, 2007’de ise Mersin Kenti Edebiyat Ödülü’nü aldı. Ankara’da, eşi Salim Şengil’in kurucusu olduğu Dost Yayınları’nın ve Dost dergisinin yönetiminde görev aldı (1957-1973)