Korkmayı neden bu kadar sevdiğimizi bilmiyoruz ama seviyoruz! Tam olarak böyle düşünenler için son yılların en korkutucu korku filmlerini derledik.
Yönetmen James Wan’ın elinden çıkan The Conjuring gerçek hikayeden esinlenen senaryosuyla başlı başına bir korku nedeni oluyor. Doğa üstü güçler tarafından ele geçirilmiş bir eve taşındıklarını fark etmeleri üzerine zorlu günler yaşamaya başlayan aile kendilerine yardım etmeleri için Ed ve Lorraine Warren çiftini çağırırlar. Bu konuda uzman olan çift aileyle yaptığı iş birliği sayesinde bu güçlere karşı savaş açar.
Yönetmenliğini Scott Derrickson’ın yaptığı ve Ethan Hawke’ı gördüğümüz film 3 milyon dolarlık bütçesinin karşılığında 77 milyon dolarlık hasılat elde eden son derece başarılı bir korku filmi. Filmde gerilim romanı yazarı Ellison Oswalt romanını rahatça yazabilmek için ailesini alıp büyük bir eve taşınır. Ev romanın konusuyla da alakalı olduğundan bu durumun kendisini iyi yönde geliştireceğini düşünmektedir. Ancak tavan arasında buldukları bir videoyu izlemeleriyle laneti çağırırlar ve olaylar gelişir.
Korku filmlerinin de derin psikolojik alt yapılar ve söylemler barındırabileceğini bize gösteren filmin yönetmen koltuğunda Jennifer Kent oturuyor. Eşini kaybeden dul bir anne hem kendini ayakta tutmaya hem de oğluyla ilgilenmeye çalışmaktadır. Ancak eve giren bir hikaye kitabıyla birlikte ikisinin hayatında da gariplikler olmaya başlar. Şimdi dul kadın hem kendisini hem de oğlunu bu beladan korumak zorundadır.
Son derece güzel oyuncusu ve etkileyici teaser’ıyla bir hayli büyük bir kesimi beklemeye alan The Witch, beklentileri karşılamayı da bildi. 1630’lu yılların İngiltere'sinde geçen ve ortam dolayısıyla bile yeterince korkunç olan filmde cadılık ve doğa üstü güçlerin insana neler yaptırabileceği güzel ve tam kararında işleniyor.
Birkaç başarısız girişiminden sonra iyi bir korku filmiyle karşımıza çıkmayı başaran M. Night Shyamalan The Visit ile yeniden etkileyici yönetmenler listesindeki yerini alıyor. Senaryosunun da yönetmene ait olduğu filmde Becca ve Tyler isimli iki kardeş ilk defa görecekleri büyükanne ve büyükbabalarına ziyarete gidiyorlar. Oldukça tenha bir eve giden ikili bir süre sonra büyükannesinde ve büyükbabasında bazı tuhaflıklar olduğunu fark eder.
2005 yılının sonlarına doğru Süper güç Amerika’yı bir intihar salgını sarar...Ülkenin her tarafında bribirinden bağımsız insanlar çok farklı ve tüyler ürpertecek yöntemlerle kendini öldürmektedir... Çok kısa bir süre sonra bu intihar vakalarının benzeri Türkiyede de yaşanmaya başlar... Türkiyedeki ilk tuhaf intihar olayı İzmir’in Selçuk ilçesinde yaşanır... Tarık isimli kendi halinde bir genç internete girdiği uzun gecelerin ardından birden dünyayla ilişkisini keser ve kısa bir süre sonra korkunç bir yöntemle kendini öldürür..Selçuk emniyet amirliği Tarığ’ın intiharını özel incelemeye alır ve bu bağlamda en yakın arkadaşları olan Hande,Cem ve Sema’yı sorgular... Bu arada Tarığ’ın bu üç arkadaşına internet aracılığıyla tuhaf görüntüler eşliğinde mailler gelmeye başlar...Mailleri gönderen kişi ise kısa bir süre önceden intihar edip ölen Tarık’tır...Bir ölüden mail gelmenin mantıksız olduğunu düşünen arkadaşlar zaman içerisinde çevrelerinde zuhur eden garip varlıklar görmeye başlarlar...Bu varlıklar kim ve nereden kontrol edildiklerini hissettirmeden göründükleri insanlara korkunç anlar yaşatmaktadırlar.Kişilerin bilinçlerini ele geçirerek onların gerçek ve rüya arasındaki ayırımı yapmalarını engellemekte ve kısa süre içerisinde onların kendisini öldürmelerini sağlamaktadır... Tarık’ın arkadaşlarından Hande yaptığı araştırmaları komiser Süleyman’la Paylaşır... Ona göre Dünyadaki bütün ölümleri Dabbe’tül arz isimli bir varlık gerçekleştirmektedir... Dabbe bunun için iki şeyi kullanmaktadır...Dünyaya bir örümcek ağı gibi yayılan İNTERNET ve de aynı mekanda fakat farklı boyutta yaşayan CİNLER... Dabbe perdeyi aralamış ve Gerçekler ters-yüz olmaya başlamıştır...Kıyametin son alameti artık heryerdedir....Hareket noktası olarak da Türkiye’yi seçmiştir....